Tayfun Kahraman’dan açık mektup: Deprem için 13 öneri

 
Tayfun Kahraman’dan açık mektup: Deprem için 13 öneri Tayfun Kahraman’dan açık mektup: Deprem için 13 öneri

Ne yazık ki 6 Şubat depremlerini esaret altında karşıladım ve bu benim için buradaki en zor tecrübe oldu. Enkaz altında bekleyen on binleri izlemek ve bir taş dahi olsun kaldıramamak, soğukta üşüyen çocuklara bir tas çorba verememek, sadece seyretmek gerçekten zordu. Şehir plancısı ve akademisyen kimliğimin yanı sıra burada olmama neden olan meslek odası yöneticiliği ve İBB’de Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı görevlerinde bulundum. Birgün Gazetesi’nde yayınlanan mektupta “‘Biz nerede hata yapıyoruz?’ sorusunu yeniden sormanın zamanı geldi de geçiyor” dedi. Kahraman’ın açık mektubunu yayınlıyoruz. Gezi davası nedeniyle Silivri Cezaevi’nde tutulan şehir plancısı Tayfun Kahraman, 6 Şubat depremlerinin yıldönümü nedeniyle açık bir mektup kaleme aldı. Bildiğiniz üzere, Türkiye’nin gündemini uzun süredir işgal eden malum dava sonucu 2 yıla yakın süredir Silivri Cezaevi’ndeki geçici ikametgâhımdayım. Meslek haysiyetim ve vicdanım, ülkenin depremlere hazırlanması için beni sorumlu kılıyor. Hangi şartlar altında olursam olayım, yitip giden canlarımıza boynumun borcu budur. . Bu nedenle bir meslek insanı ve uzman olarak deprem, her zaman en önemli çalışma alanım oldu.

Tayfun Kahraman’dan açık mektup: Deprem için 13 öneri

Meslek haysiyetim ve vicdanım, ülkenin depremlere hazırlanması için beni sorumlu kılıyor. Bu nedenle bir meslek insanı ve uzman olarak deprem, her zaman en önemli çalışma alanım oldu. Ne yazık ki 6 Şubat depremlerini esaret altında karşıladım ve bu benim için buradaki en zor tecrübe oldu. Gezi davası nedeniyle Silivri Cezaevi’nde tutulan şehir plancısı Tayfun Kahraman, 6 Şubat depremlerinin yıldönümü nedeniyle açık bir mektup kaleme aldı. Kahraman’ın açık mektubunu yayınlıyoruz. Enkaz altında bekleyen on binleri izlemek ve bir taş dahi olsun kaldıramamak, soğukta üşüyen çocuklara bir tas çorba verememek, sadece seyretmek gerçekten zordu. Şehir plancısı ve akademisyen kimliğimin yanı sıra burada olmama neden olan meslek odası yöneticiliği ve İBB’de Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı görevlerinde bulundum. Birgün Gazetesi’nde yayınlanan mektupta “‘Biz nerede hata yapıyoruz?’ sorusunu yeniden sormanın zamanı geldi de geçiyor” dedi. Hangi şartlar altında olursam olayım, yitip giden canlarımıza boynumun borcu budur. . Bildiğiniz üzere, Türkiye’nin gündemini uzun süredir işgal eden malum dava sonucu 2 yıla yakın süredir Silivri Cezaevi’ndeki geçici ikametgâhımdayım.